2022 BİTERKEN

ABONE OL
Ocak 6, 2023 19:40
1

BEĞENDİM

ABONE OL
Netwifi

2021 yılı pandemi etkilerinin daha yoğun ol duğu bir dönemdi,lakin bakıldığından 2022 yılı birçok yönden 2021 yılına göre zor geçti.Beklentiler gösteriyor ki 2023 yılı da 2022’ye oranla daha kolay bir yıl olacak.En azından bugün için öncü göstergeler iyiye işaret ediyor,ani bir bozulma olmaz ise..


Kaynak : T.C.M.B.

2022 yılı, özellikle alım gücünün bir anda eridiği ( hatta yok olduğu ) bir yıl olması ile anılacaktır. Eriyen bu alım gücü, tüketici davranışlarında da bozulmalar meydana getirdi ve insanlar ihtiyacı olmayan maddeleri bile satın almaya başladılar.Çünkü bugün o ürünü almazsa, daha sonra çok daha pahalıya almak zorunda olacağını biliyordu.Yani öne çekilmiş talep vardı ve bu durum da enflasyon hızını artırdı ama bir taraftan da ülkenin büyümesine katkı vermesi sebebiyle yetkililer tarafından normal karşılandı. Hepimiz biliyoruz ki ülkemizin büyümesine en büyük katkıyı konut sektörü ve iç tüketim veriyor.

Yukarıda yer alan grafikler, konut fiyatlarının arttığını ama satılan konut sayısının düştüğünü söylüyor. Halbuki Türkiye’de yeteri kadar konut yapılıyor ve veriler gösteriyor ki ülkemizde bir konut stok problemi de yok. E o zaman sorun nerede ? Sorun enflasyon artışına karşı genel ekonomi politikalarının ( Ekonomik tabiri : Ortodoks politika ) izlenmemesi sebebiyle enflasyon/faiz denkleminin yıkılması.Yani yatırımcıyı enflasyona karşı koruması gereken faiz devre dışı bırakıldı. Bugün bankaların mevduata ödediği faiz oranı %26-27 ( artmış hali ) bandında. Enflasyon oranımız ise TÜİK’e göre kabaca %85. Şimdi bu yatırımcı faiz almak suretiyle parasını enflasyona karşı koruyabiliyor mu ? Yatırımcı 1 yılda %27 faiz almış ama satın almak isteyeceği malın değeri %85 artmış.! İşte bu yüzden yatırımcıyı faizde tutmak için yatırımcının dolara kaçmasını engellemek için KKM çıkarıldı. KKM çıkarıldı evet ama KKM nin çekiciliği hem faiz almak hem de dolar/tl kurunda yaşanması muhtemel artış miktarı kadar ek pay almak idi. Yani hem faiz alacak hem de kur yükselince extra kazanacaktı. Bu sefer kur baskılandı ve izin verilen aralıkta sıkışınca, yatırımcının sadece aldığı faizle yetinmesi gerekiyordu. Şimdi olayın bu kanadını az çok tahmin eden, yani finansal okuryazarlığı olan kesim ise bu dönemde faizle uğraşmaktan ziyade mal aldı. Araba aldı,ev aldı,şeker aldı deterjan alsa da peçete alsa da çok daha fazla kazanacağını biliyordu ve bu kanada yöneldi. Bu sefer ülkemizde konuk stok problemi olmamasına rağmen konut fiyatları rekor üstüne rekor kırdı.Keza ev kiraları da konut fiyatlarında yaşanan artışları takip etti. Tüm dünya enflasyon ile mücadele kapsamında faiz silahına başvurmuş iken,biz ise faizleri düşürmek bir yana, kredi musluklarını sonuna kadar açmak suretiyle bol para dönemini yaşadık.İşte bu bol para da tüm malların fiyat artış hızına destek oldu. Parası olan bu tür kaos ortamlarında her zaman için çok daha fazlasını kazanır ve 2022 yılı da zenginlerin yılı oldu diyebiliriz. Diğer taraftan gerçekten maddi anlamda zorluk çeken kesim ise yılın bitmesine sevinmişlerdir desek sanırım yanlış söylemiş olmayız.2023 yılında bizim dışımızda ki ülkelerin enflasyonu kontrol altına almaları ve 2023 yılı 3. çeyrek itibariyle sıkı para politikasından vazgeçecekleri öngörüsü ışığında,en azından bizim için daha az sıkıntının yaşanacağı bir yıl olacağını tahmin ediyorum.
Tarım sektörü için tüm zorluklar devam ediyor. 2023 yılında da, yine bir çok zorluk ile baş etmemiz gerekecek. Geçen yıl özellikle ayçiçek,mısır ve pamuk çiftçisi sezonu en mutsuz kapatan kesim oldu. Ürünler kesinlikle hak ettiği değerin altında el değiştirdi.Sezonu mutsuz kapatan kesim, Devlet desteğinin bariz bir şekilde hissedildiği buğday ve arpa ekimine yöneldi.
● İç Anadolu Bölgesi’nde mısır ekili alanlardan hububata,
● Marmara Bölgesi’nde ayçiçeği, kanola ve haşhaştan buğdaya,
● Akdeniz Bölgesi’nde ayçiçeği, pamuk ve mısır ekili alanlardan buğdaya,
● Karadeniz Bölgesi’nde ayçiçeğinden buğday ve arpaya,
● Ege Bölgesi’nde mısır, yağlık ayçiçeği ile haşhaş ekiminden hububata,
Bölgelerin hepsinde buğday ve arpaya yöneliş söz konusu. İşin en acı tarafı ise,kaçış yaşanan mısır,ayçiçeği,pamuk gibi ürünlerde dışa bağımlı olmamız.Yani seneye bu ürünleri daha fazla ithal etmemiz gerekecek. Tarım politikasından bir haber olmamız bize kaybettirmeye devam ediyor. Bölgesel bir planlama yapmak,çiftçilerin ekeceği ürünleri ülke çıkarlarına göre dizayn etmek bu kadar zor olmamalı..
Sıcak bir gelişmeyi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı : Tarım kredi kooperatifleri kimyevi gübrede %13,karma yemde ise %5 indirim yapacak. Nisan sonuna kadar da gübre ve yem fiyatlarında artış yapmayacak. Tabi bu durum sadece Tarım Kredi için geçerli,özel kuruluşlar konunun dışında. Bu güzel bir haber,en azından bir şeylerin farkında olduğunu görmek çiftçileri motive edecektir.Kesinlikle yetersiz olduğunu da iyi bilmeliyiz.Özellikle çiftçi tarlaya ayak bastığında,yani nisan ayından itibaren çiftçi her an desteklenmeli,gözetilmelidir.
Kuruyemiş grubunda ise artışların önüne geçilemiyor.
FINDIK : Naturel fındık fiyatları 110 tl/kg ( kabuklu fiyatı 55 tl/kg ) bandına tırmandı. İhracat satışlarının neredeyse %20 düştüğü bir ortamda böyle bir artış yaşanmasının 2 temel sebebi var. İlk olarak TMO’nun hız kesmeden alımlarına devam etmesi gösterilebilir. Geçmiş yıllara oranla çok daha iştahlı olan TMO,yaklaşık 150 bin ton fındık aldı.(Önceki yıllarda 70-80 bin ton fındık alıyordu.) Diğer taraftan Türk fındığının en büyük müşterisi olan,toplam ihracat satışlarının yarısını satın alan ( yaklaşık 300 bin ton kabuklu ) Ferrero da alımlarına hız kesmeden devam ediyor. Piyasada bulunan en büyük 2 alıcı ( TMO ve FERRERO ) bu kadar istekli iken,fiyatların artması gayet doğal.Şu an fındık piyasası için ideal rakamın yakalandığını düşünüyorum. 55 tl/kg civarı bir kabuklu fındık fiyatı,piyasanın sağlıklı çalışması için yeterli olacaktır.
YER FISTIĞI : Yer fıstığı fındık gibi üretim fazlamız olan bir ürün değil.Yıllık ortalama 200 bin ton civarı kabuklu fıstık üretiyoruz. Ülkemizin ihtiyacı da yaklaşık bu seviyede olduğu için üretim fazlamız yok. Yine de afaki bir artış söz konusu. Geçen yıl 18-19 tl/kg bandında olan ortalama fıstık fiyatı bu yıl 65 tl/kg gibi uçuk seviyelere çıkmış durumda. Kur artışının bu duruma etkisi olmakla birlikte,yurtdışı fiyatlarının da bu yükselişe destek verdiğini söyleyebiliriz.
ANTEP FISTIĞI : Antep fıstığı için arz/talep dışında başka konuları değerlendirmemiz gerekecek.Zira Antep fıstığı üretim fazlamız olan bir ürün ve ihracat miktarımız çok düşük.Yani içeride fiyatları yükseltecek derecede bir antep fıstığı ihracatımız yok. Bakıldığında İRAN ve ABD den sonra en büyük üretici Türkiye. Hem en büyük üreticilerden biriyiz,hem ihracatımız çok az,hem de içeride yerel halk fiyatların yüksek seyrinden ötürü fıstık yiyemiyor ? Yaşanan bu çelişkinin en birincil sebebi Antep fıstığının bir yatırım aracı olarak kullanılması. Yatırımcılar hasat döneminde aldıkları antep fıstığını depolayıp ciddi bir kar elde edene kadar tutuyorlar. Halbuki elde çok fıstık var ama buna kimseyi inandıramıyorsunuz.Çünkü piyasa ile ilgili veri akışı yok.Yani üretim-tüketim-ihracat-devir stoku gibi piyasa davranışlarını şekillendirecek sağlıklı bir veriye ulaşılamıyor. Bu bilinmezlik, yatırımcıların kazançlarını katlamaya devam ediyor.Bu yıl kırmızı iç fiyatları 420 tl/ kg bandında,yeşil fıstık ise 460-470 tl/kg seviyesinde alıcı buluyor.
Sadece buğday,arpa üreten için değil,çiftçilik tüm ürün grupları için bir hayli zor ve zor olmaya da devam edecek. Çiftçiliğin bir adım öteye taşınması için üretim ve satış aşamalarında devlet veya kooperatiflerin denetimi şart. Lakin şu zaman kadar tüm ürün grupları için etkili bir denetim ve düzen göremedik.Her yıl bir veya birkaç ürün destek alırken,diğerleri göz ardı ediliyor.Bu sefer sürdürülebilir sağlıklı bir politika geliştirmek hayal oluyor. Umarım 2023 yılı tüm bu bilinmezliklerden arındırılmış, şeffaf ve sürdürülebilirliğin ön planda tutulduğu bir yıl olur.
Sadece çiftçilik için değil;ekonomi,sağlık,eğitim,adalet ve buna benzer insan hayatını etkileyen tüm aşamalar için öngörülebilirliğin yüksek,şeffaf ve sürdürülebilir süreçlerin oluşmasına çok ihtiyacımız var.
Mutluluk ve Başarı dileklerimle… Mutlu Yıllar.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.