Depremde yerinde dönüşüm projesine 245 bin başvuru
ÇEVRE, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem felaketinin ardından başlatılan yerinde dönüşüm projesine şu ana kadar 245 bin kişinin başvurduğunu söyledi.
6 Şubat depremlerinin merkez üssü Kahramanmaraş'ta yürütülen çalışmaları yerinde görmek ve son durum hakkında ilgililerden bilgi almak için şehre gelen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, ilk olarak koordinasyon toplantısına katıldı. Kahramanmaraş Valisi Mükerrem Ünlüer, milletvekilleri ve Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör'ün de katıldığı toplantının ardından Bakan Özhaseki, Azerbaycan'ın konut ve okul yapacağı alana geçip incelemelerde bulundu.
Depremin hemen ardından yaraları sarmak için çalışma başlattıklarını ve bu çalışmaların da aralıksız devam ettiğini kaydeden Bakan Özhaseki, bunların başında gelen deprem konutlarının da yakında teslim edilemeye başlayacağını söyledi. Özhaseki, "Şu ana kadar 200 binden fazla konutumuzun ihalelerini yaptık, devam ediyor. Bunlar da bir ay içerisinde 40-50 bin, öbür ay bir o kadar, diğer ay bir o kadar teslim etmek üzere kısa sürede hak sahiplerine dağıtacağız. Aynı zamanda vatandaşlardan gelen istek üzerine yerinde dönüşüm projesi hazırlattık. Şu ana kadar 245 bin vatandaşımız yerinde dönüşüm için müracaat ettiler" dedi.
'FAY HATTININ GEÇTİĞİ YERİ 100 METRE BOŞ BIRAKIYORUZ'
Depremlerin yaşandığı şehirlerdeki sosyal hayatı canlandırabilme, başka şehirlere giden insanların geri dönüşünü sağlayabilme adına da yeni projeler yaptıklarını ifade eden Bakan Özhaseki, şöyle devam etti:
"İstiyoruz ki özellikle şehirlerimizin merkezleri bir an önce ayağa kalksın. Dışarıdan başlamamızın en önemli sebebi rezerv alanlarda zemin etütleri sağlam çıkan yerlerde bir an önce işe başlayabilmemizdi, evet başladık. Şimdi de buralar temizlendikçe, zemin etütleri yapıldıkça, uygun yerler belirlendikçe inşaatlara başlıyoruz. Kahramanmaraş'ımızın bir meydan oluşturması, çevresinde ana caddelerimizin bir an önce ayağa kalkabilmesi adına da bugün sabahtan itibaren yaptığımız toplantılarda birtakım kararlar aldık. Bu bölge Azerbaycan Mahallesi adını aldı, Azeri kardeşlerimiz burada 1000 konut yapacaklar ama burada toplamda 2 bin 100 kadar konut ve iş yeri var. Burada da inşaata başlayacağız. Burada zaten bir fay kırığı geçiyor, o fay hattının geçtiği yeri 100 metre kadar boş bırakıyoruz. Bilim adamlarımız 65 metre dese de biz ihtiyaten 100 metre bırakıyoruz. Onun etrafında da güvenli bir şekilde inşaatların yapılabilmesi için kazık çalışması gerekiyordu, neredeyse 1- 1,5 aydır bu çalışmalarımız sürüyor. Tabi biz yurt dışından gelen Azeri kardeşlerimize 'Zemini sertleştirin, bu güvenlik önlemlerini alın yapın' diyecek hallimiz olmadığı için kendimiz bunlara başladık. Sadece buradaki inşaatların yapılabilmesi için daha güvenli bir şekilde binalarımızın yükselebilmesi için gerekli olan bu kazıkların çakılması adına yaptığımız ihalenin bedeli de 40 milyon dolara yakın. Onlar bittiğinde zemin+2 gibi, zemin+3 gibi çok güzel bir proje çıktı. Şehrin belki de estetik olarak çok etkileneceği belki de herkesin övünerek gösterebileceği bir siluette binaların projelerini de hazırladık. İnşallah kısa süre içerisinde temelleri atılır, bunlar da yükselir. Ayrıca ana caddelerimizin üzerinde değerli belediye başkanımızın bize göstermiş olduğu yerlerde de inşaatlara resen başlayacağız. Özellikle ana caddelerimizin, sokaklarımızın, bir an önce bitmesiyle birlikte de inanıyorum ki arka taraflarda da vatandaşlarımız yavaş yavaş açtığımız imkanlardan faydalanarak yerinde dönüşüm projesini hızlandırırlar."
UYGUN OLMAYAN ALAN AÇIKLAMASI
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bakan Mehmet Özhaseki, uygun olmayan alan olarak tespit edilen bölgedeki sağlam binaların yıkılıp yıkılmayacağı sorusuna şöyle cevap verdi:
"Onlar az çok tespit edildi. Sadece burada bir heyelan bölgesi var. Orayla ilgili de bilim adamları raporlarını verecekler. Eğer onlar diyorlarsa ki; 'Burası uygun değil', bitti. Buna hepimizin uyması lazım, acı da olsa buna hepimizin katlanması lazım. Hiç kimsenin hayatını riske edemeyiz. Ama onlar, 'Belirli önlemler alarak burada inşaatlar yapılabilir' diyorlarsa bilim adamlarımız, onların dedikleri gibi devam edeceğiz. Bu konudaki tavrımız da bu."