İş Bankasından ‘Uluslararası Atatürk Konferansı’


Tarihçi, filozof Yuval Noah Harari, Türkiye İş Bankasının, Cumhuriyet'in 100. yıl dönümü vesilesiyle düzenlediği uluslararası "Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış" başlıklı konferansın son gününde, Bedia Ceylan Güzelce moderatörlüğünde gelecek trendleri ve yapay zekayla ilgili bir konuşma yaptı.

Türkiye İş Bankasından yapılan açıklamaya göre, Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından ülkenin ilk milli bankası olarak kurulan Türkiye İş Bankasının, Cumhuriyet'in 100. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde düzenlediği "Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış" konferansı iki gün sürdü.

İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali ve Genel Müdürü Hakan Aran'ın ev sahipliğinde, İş Kuleleri Salonu'nda düzenlenen konferans, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un açılış konuşmasıyla başladı. Konferansın ilk gününde Adnan Bali, iktisadi bağımsızlık hedefinde Atatürk'ün ekonomi stratejilerine ilişkin konuşma yaptı.

Roma Sapienza Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fabio L. Grassi "Atatürk'ü yeniden düşünmek, Batı medeniyetini yeniden düşünmek" başlıklı sunum yaparken 2011 Nobel ödülünün sahibi ekonomi profesörü Thomas J. Sargent ise bugünün makro ekonomik politikası üzerine değerlendirme yaptı.

Doç. Dr. Y. Doğan Çetinkaya "Atatürk Dönemi İktisat Politikaları, Çağdaşlık ve Türkiye İş Bankası", araştırmacı yazar Bilsay Kuruç "Cumhuriyet: 20. yüzyıla giriş", eski UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova "Atatürk'ün en büyük miraslarından biri olan kadın hakları" temalı konuşmalar gerçekleştirdi.

"Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir" başlıklı panelde Koç Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği ve Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Çiğdem Gündüz Demir, Antalya Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Havva İşkan Işık ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı Prof. Dr. Burcu Özsoy da bilimsel alanda 100 yıl içerisinde elde edilen kazanımlara ilişkin görüşlerini paylaştı.

"Yükselen Yeni Nesil İstikbal Sizsiniz" panelinde ise milli tenisçi Çağla Büyükakçay, milli satranç oyuncusu Batuhan Daştan, milli pentatlet İlke Özyüksel ve milli güreşçi Evin Demirhan Yavuz Atatürk'ün gençliğe verdiği önemi ve bıraktığı mirası milli sporcular olarak geleceğe nasıl taşıdıklarını paylaştı.

Konferansın ikinci gününde İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, geleceğin bankası olma vizyonuna ilişkin konuşma yaparken MIT Dijital Ekonomi Girişimi'nin Kurucu Ortağı Andrew McAfee içinde bulunulan dijital çağa ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Prof. Dr. İlber Ortaylı da Cumhuriyet'in kurulduğu ortama, yüz yıl boyunca katedilen mesafeye ve bundan sonrası için yapılması gerekenleri anlattı.

"Tamamen yapay zekaya güvenmek zorunda kalabiliriz"

Yuval Noah Harari, yaptığı konuşmada, yapay zekanın daha önceki tüm devrimlerden farklı olduğunu, tarihte ilk kez bir teknolojinin kendi kendine kararlar verebildiğini belirterek insanın yarattığı yapay zekanın pek çok yönden insandan üstün olduğunu, insanlardan çok daha farklı şekilde düşünüp karar verebildiğini aktardı.

Harari, "Şu anda aşina olduğumuz ChatGPT gibi yapay zeka çalışmaları, organik yaşamın gelişimiyle kıyaslanacak olursa henüz amip aşamasında. Yepyeni bir evrimsel sürecin hala ilk adımlarındayız. Bu, organik bir evrim değil. İnorganik bir zeka ve organik varlıklara göre milyonlarca kez daha hızlı ilerliyor. Organik hayat milyarlarca yılda evrildi ama yapay zekada bu sadece birkaç on yıl sürebilir." değerlendirmesinde bulundu.

Yapay zekayla ilgili asıl sorunun, risklerin gerçek anlamda tespit edilememesinden kaynaklandığını ifade eden Harari, insanlığın kendisine göre daha zeki ve güçlü bir şey yarattığını, bunun üzerindeki kontrolünü yitirme riski olduğunu kaydetti.

Harari, "Yapay zeka yepyeni finansal cihazlar geliştirebilir, bunlar insanların anlayabileceğinin ötesinde olabilir ve 20 yıl sonra hiçbir insan, finansal sistemin nasıl işlediğini anlayamayabilir. Tamamen yapay zekaya güvenmek zorunda kalabiliriz. 2007-2008'de Wall Street'te birkaç deha yeni finansal cihazlar icat etti. Kimse anlamıyordu, kimse regüle etmedi. Birkaç yıl bunlar harika göründü, sonra hepsi çöktü. Yapay zekaya finansal sistem üzerinde artan bir güç verirsek belki birkaç yıl her şey iyi gidebilir, sonra çökebilir ve kimse ne olduğunu anlayamaz. Bu başka alanlarda da olabilir. Öyle bir noktaya geliriz ki kendi yaşadığımız süre içinde dünyayı hiç anlamayabiliriz. Sistemler bizlerle ilgili kararlar almaya başlayabilir. Bizim korkmamız gereken gelecek bu." açıklamasını yaptı.

İçinde bulunulan dönemin deneysel özelliğinin bir diğer riskinin, insan zihni ve psikolojine ilişkin olduğuna işaret eden Harari, insanların kültürel varlıklar olduğunu, belirli bir kültürün içine doğduğunu ve tarih boyunca zihnimizi ve psikolojimizi şekillendiren tüm kültürel ürünlerin insanlar tarafından yaratıldığını anlattı.

"Artık yapay zeka tarafından yönetilen şirketler göreceğiz"

Yapay zeka ile insan arasındaki ilişkiyi rekabet yerine iş birliği temelinde ele almak gerektiğini ifade eden Yuval Noah Harari, herkesin daha güçlü yapay zeka üretme konusunda birinci olmak istediğini ama bunu yaparken güvenlik ve kontrol konusunu geride bıraktığını aktardı.

Harari, "Şu anda yapay zekaya inanılmaz bir yatırım yapılıyor ama bunun çok küçük bir yüzdesi güvenlik ve kontrol alanına gidiyor. Otomotiv şirketleri nasıl emniyet kemeri ve fren olmadan araç üretemiyorsa ve yatırımlarının yüzde 20'sini güvenliğe yönlendiriyorsa, yapay zekada da güvenliğe yüzde 20 yatırım yapmalıyız. Sağduyulu olan bu ama tarihte her zaman sağduyu kazanmıyor." ifadelerini kullandı.

Evrensel değerleri, küresel iş birliğini reddeden değil, ulusal çıkarlara sadık kalıp uluslararası iş birliklerinin yapıldığı bir anlayışın olması gerektiğini aktaran Harari, iklim değişikliği gibi küresel zorlukların ancak iş birlikleriyle aşılabileceğini ifade etti.

Harari, "Bu, tarihin ya da geçmişin sonu olmayacak ama insanın günlük hayatı belki sona erecek. Şu ana kadar verdiğimiz bütün kararlar insanlar tarafından verildi. Çiftçi tarlasına ne ekileceğine kendisi karar veriyordu, liderler ülkeleriyle ilgili kararları kendileri alıyordu ama artık insanların verdiği kararlar yapay yetkin zeka tarafından veriliyor. Dünya nüfusu 8 milyar. 8 milyardan fazla yapay zeka ajanı yaratabiliriz. İnsanlar karar vermede azınlıkta kalabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Yapay zekanın verdiği kararları tanımaya yönelik kanunların çıkmaya başladığına işaret eden Harari, "Her bir yapay zeka ajanını kişilik olarak kabul ettiğinizde milyarlarca bağımsız kişilik ortaya çıkarılabilir. Bunlar kanun tarafından tanınan tüzel kişilik olabilir. Bunların banka hesapları olabilir, çalışan istihdam edebilirler. Şimdiye kadar şirketlerin kararları vardı, bunlar insanlar tarafından verilen kararlardı ama artık yapay zeka tarafından yönetilen şirketler göreceğiz. Elbette ekonomik hareketler, kültürel hareketler olmaya devam edecek." açıklamasında bulundu.