İSTANBUL-KARTOĞLU: İSTANBUL’DA DEPREME KARŞI HIZLICA TEDBİR ALMAK ZORUNDAYIZ


Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 24'üncü yıl dönümünde, ilçe genelinde yaptıkları kentsel yenileme çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Başkan Kartoğlu, ??İstanbul 16 milyon insanın yaşadığı büyük bir mega kent ve bu mega kentin de içinde maalesef bilim insanlarının da açıkladığı riskli bina oranları yaklaşık yüzde 60 seviyelerinde. Bizler hızlıca bunun tedbirini almak zorundayız. İstanbul'un mutlaka yenilenmesi gerekiyor. Özellikle hatırlatmak istiyorum; depremde yapılabilecek ve belki de tek ve en önemli unsur riskli binalardan kurtulmak" açıklamasında bulundu.

Başakşehir Belediyesi, Türkiye'nin aktif deprem fay hatları üzerinde bulunması ve Marmara'da beklenen deprem gerçeğinden hareketle ilçe genelinde kentsel yenileme çalışmalarını sürdürüyor. Belediyeden edinilen bilgiye göre, ilçedeki kentsel yenileme çalışmaları neticesinde 14 yıl önce yüzde 50 olan riskli bina stoku oranı yüzde 13'e geriledi. Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin yıl dönümü dolayısıyla ilçe genelinde tamamlanan, devam eden ve planlanan kentsel yenileme çalışmaları hakkında bilgiler verdi.

'KABUL ETMEK ZORUNDAYIZ Kİ BİZ DEPREM ÜLKESİYİZ'

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Kartoğlu, 'Bugün 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin 24'üncü yıl dönümü. O gün çok büyük acılar yaşadık, travmalarımız oldu. Bizler bu acıları ve travmaları atlatmaya çalışırken arkasından büyük Van depremi, Elazığ ve İzmir derken yakın zamanda da Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi etkileyen büyük depremi, asrın felaketini yaşadık. Bu felaketten sonra da hep birlikte şunu tekrar hatırlamak zorunluluğunu hissettik. Kabul etmek zorundayız ki biz deprem fay hattı ülkesiyiz. Madem deprem fay hattında olan ülkeyiz, bununla ilgili yapılması gereken tüm gereklilikleri de yapmamız gerekiyor. En son Kahramanmaraş merkezde yaşanan depremde de cumhurbaşkanımızın açıklamasıyla tespit olundu ki orada yıkılan binaların yüzde 98'i riskli binalar. Yani bu işin tek çözümü var; bir an önce riskli binalardan kurtulmak. Ülke olarak hep birlikte Maraş'taki asrın felaketiyle ilgili oradaki vatandaşlarımıza yardım için elimizden geleni yaptık. Hemen arkasından İstanbul gündemimize geldi' dedi.

'YAPABİLECEĞİMİZ EN ÖNEMLİ TEDBİR BİNALARIMIZI YENİLEMEK'

Sözlerine devam eden Kartoğlu, 'İstanbul 16 milyon insanın yaşadığı büyük bir mega kent ve bu mega kentin de içinde maalesef bilim insanlarının da açıkladığı riskli bina oranları yaklaşık yüzde 60 seviyelerinde. Bizler hızlıca bunun tedbirini almak zorundayız. İstanbul'un mutlaka yenilenmesi gerekiyor. Tabii bir yandan bunu hatırlarken bir yandan da hem arazi yapısını hem de toplanma alanları başlığını da hızlıca gündemimizi almış olduk. Bizler Başakşehir olarak bu süreci çok iyi bir şekilde yönetmeye çalıştık. 2009 yılında yüzde 50'lerde olan riskli bina stoğumuzu bugüne kadar olan serüvende yüzde 13'e düşürülmesini nasıl başardıysak, bundan sonraki süreçte de hedefler koyduk. 2 yıl içinde inşallah riskli bina stoğumuzu yüzde 8'lere, 5 yıl içinde de toplamdaki riskli bina stoğumuzu sıfıra indirmek için mücadele edeceğiz. Biz hep şunu söylüyoruz; Başakşehir olarak bunu başardıysak, tüm İstanbul, tüm Türkiye bunu başarabilir. İlk olarak yapabileceğimiz en önemli tedbir binalarımızı yenilemek' diye konuştu.

'BAŞAKŞEHİR'DE KİŞİ BAŞI YEŞİL ALAN MİKTARINI 21 METREKAREYE ULAŞTIRDIK'

İkinci olarak arazi yapısına dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Kartoğlu, 'Başakşehir arazi yapısı olarak kayalık bölgeden oluşuyor ve yapılaşmaya uygun. Bu nedenle insanların da özellikle de tercih ettiği bir ilçe. Üçüncü aşamamız toplanma alanlarımız, medya da sık sık tartıştığımız ve İstanbul'un maalesef en büyük problemlerinden bir tanesi. Fakat Başakşehir'de böyle bir sorunumuz yok. İstanbul içinde birçok ilçemizde yeşil alan miktarı 1 metrekarenin altındayken biz Başakşehir'de kişi başı yeşil alan miktarını 21 metrekareye ulaştırdık. Bu da toplanma alanı probleminin olmadığının net bir göstergesidir. Bizler bunu nasıl başardık' Bir yandan şehrimizin imarını tamamlayıp bir yandan da riskli binaların yenilenmesi için mücadele ettik ve bu mücadelemize hala devam ediyoruz. Şu anda bütün mahallelerimizde kentsel yenileme çalışmaları hızla devam ediyor. Birçok projemiz mahallelerimizin tamamında hızla yükselmekte. Bu dönüşüm için yapılan projelendirmede İstanbul içinde bir farkımız da bizdeki dönüşümlerin ada bazlı oluşu. Yani İstanbul'daki en önemli problemlerden bir tanesi trafik ve otopark problemi. Bizim dönüşümlerimizde ada bazlı olduğu için bu sorun ortadan kalkmış oluyor? dedi.

'AMACIMIZ GÜVENLİ KONUTLAR ÜRETMEK'

Hedeflerini açıklayan Kartoğlu, 'Hedefimiz ve amacımız insanlarımızın can riski taşımadığı güvenli konutlar üretmek, şehrimizi böyle yapılandırmak ve şehrimizdeki insanların ailesiyle, çocuklarıyla mutlu bir şekilde güvenli yuvalarında olmasını sağlamak. Özellikle hatırlatmak istiyorum; depremde yapılabilecek ve belki de tek ve en önemli unsur riskli binalardan kurtulmak. Hiçbir şey canımızdan kıymetli değil. Bunun için geç kalmayalım. Bir an önce binalarımızı yenileyelim. Yapı stoklarımız, mühendislik hizmeti almış yapı stokları olsun ve güvenli bir şekilde hayatımızı idame ettirelim, devam ettirelim diliyorum' şeklide konuştu.