Son dönemde iklim krizleri,Kovid-19,Rusya-Ukrayna savaşı,yüksek enflasyon gibi hane halkını direk etkileyen birçok olay yaşadı,tüm dünya. Bu yaşanan sıkıntıların bazılarına kısmi de olsa önlem alınabildi. Mesela Kovid-19 sonrası merkez bankaları hızla faizleri aşağı çekip uluslararası ticaretin yeniden ve güçlü bir şekilde başlamasını sağladılar. Sonrasında enflasyon belasını görüp hızla faizleri yukarı çektiler ve enflasyona karşı kararlı bir şekilde müdahale ettiler.Rusya-Ukrayna savaşının özellikle enerji tarafında vereceği hasarın büyüklüğünden korkuluyordu ama görünen o ki beklendiği kadar kötü olaylar yaşanmadı.Petrol ve doğalgaz fiyatlarında yaşanan geri çekilmeler bunun en önemli göstergeleri.
İklim değişikliği&Kuraklık konusunda ise henüz çözüm bulunabilmiş değil.
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) verileri, kuraklık sürelerinde de uzama kaydedildiğini ortaya koydu.
WMO’nun 2021 raporuna göre, geçen yıl 2,3 milyar kişi kuraklıkla boğuşurken, kuraklık süreleri 2000’den 2021’e kadar geçen süre zarfında önceki 20 yıla göre yüzde 29 uzadı. Sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın önündeki en büyük engeller arasında sayılan kuraklıkların, 2050’ye kadar dünya nüfusunun dörtte üçünden fazlasını etkileyeceği öngörülüyor. BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) verilerine göre, 2040’a gelindiğinde her 4 çocuktan birinin, kuraklıkla mücadele edilen bölgelerde yaşaması bekleniyor. Korkunç rakamlar!
Tüm dünyada son yılların sıcaklık rekorları kırılıyor.İşin kötü tarafı bu durum artık yeni normal oldu. Bilim insanları da,topraktaki nem oranını tespit etmek suretiyle kuraklığın can yakıcı boyutlara ulaştığını gözler önüne seriyor.
ÜLKELERİN 2040 YILI TAHMİNİ SUSUZLUK ORANLARI
BM Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi kapsamında açıklanan “Sayılarla Kuraklık 2022” raporuna göre,kuraklık insanların göç etmesine sebebiyet vermekle birlikte kuraklığa bağlı nedenlerle ölümler de yaşanıyor.
1900-2019 yılları arasında kuraklığa bağlı nedenlerle 11,7 milyon kişi hayatını kaybederken en fazla kuraklık Afrika’da yaşandı.Afrika kıtası son 100 yılda 300 kuraklık rekoru kırarken dünya genelindeki kuraklıkların yüzde 44’ü Afrika’da yaşandı. Son yirmi yılda yaşanan 134 kuraklığın 70’i de Afrika’da gerçekleşti.Avrupa son 10 yılda ise 45 kuraklık yaşadı. Avrupa’da yaşanan kuraklığın faturası 27 milyar doları aşarken kıta topraklarının yüzde 15’i, nüfusun ise yüzde 17’si kuraklıktan etkilendi.ABD’de ise kuraklığın sadece tarım ürünlerinde ortaya çıkardığı zarar son 100 yılda yaklaşık 250 milyar doları buldu. Kuraklık nedeniyle en fazla ölüm ise Asya’daki kuraklıklarda yaşandı.
Kuraklığın etkileyeceği en önemli alanlardan biri de verimlilik olacak. Yani kuraklık artışına bağlı olarak bazı bölgelerde insanların gıdaya ulaşımı zorlaşacak ve kıtlık yaşanacak.Tüm dünya kuraklığa çare arıyor ve her ülkenin önlem alma şekli farklılaşıyor.
● Brezilya 1 milyon hektarlık mera alanını yeniden canlandırmayı planlıyor
● Avustralya ise kuraklıktan etkilenen 25 bin aileye maddi destek sağladı.
● İngiltere, su firmalarının kuraklık anında müdahalelerini öngören planlamalar hazırlarken
● Nijerya 260 bin hektarlık bozulmuş arazinin yeniden tarım üretimine kazandırılması çalışmasını yürütüyor.
● Afr100 Girişimi ise 31 Afrika ülkesinin 100 milyon hektarlık bir alanın 2030’da tarım üretimine kazandırılması üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.
TÜRKİYE
Ülkemiz için de kuraklık çok büyük ve önemli bir sorun ve sorun olmaya devam edecek. Kabaca söylemek gerekirse,26 milyon hektar civarında tarım arazimiz var. Biz sadece yaklaşık 8 milyon hektar alanı sulayabiliyoruz. Diğerlerini yağışa bırakmışız, yeterli yağış alırsa verim alabiliyoruz.Tema vakfının yayınladığı verilere göre; dünyadaki tatlı su kaynaklarının %71’i tarım sektöründe kullanılıyor. Türkiye’de ise bu oran %73. Endüstride kullanılan su miktarı ise dünyada %18 iken Türkiye’de %11. Bu veriler göz önüne alındığında, artan dünya nüfusu ve gelişen teknoloji kuraklığın bir numaralı sebebi olarak gösterilebilir. 2050’ye kadar dünyada su talebinin yüzde 55 artış göstermesi bekleniyor, buna karşılık küresel ısınma ve nüfus artışı gibi nedenlerle tatlı su kaynakları giderek azalıyor.
Ülke olarak suyu en verimli şekilde kullanmamız şart.Özellikle çok su tüketen ürünlerin aynı bölgede ekiminin engellenmesi ve damla sulama sisteminin tercih edilmesi hususları birinci sıraya yazılacak ödevler arasındadır.
Kuraklık ile birlikte girdi fiyatlarında yaşanan artışın devam etmesi de,tarımsal verimliliğimizi etkileyecek en önemli unsurlardan birisi.
Üretici girdi maliyetleri aralık ayını da yükseliş ile kapattı.Fiyatlar Aralık ayında %4,82 yükselirken yıllık bazda artış %151,03 oldu.Geniş çaplı enflasyon mücadelesi yapılıyor ama asıl 2023 yılı enflasyonuna etki edecek üretici girdi fiyatlarında yaşanan yükselişe önlem alınamadı.Zaten kuraklık ile başı dertte olan çiftçi, bir de girdi maliyetlerinin yüksek seyri sebebiyle yeterli bakım yapamaz ise vay halimize.İşin daha ilginci ise,dünya emtia fiyatları düşerken bizde bu yükselişlerin yaşanması.
Küresel gıda( FAO Endeksi) fiyatları 9 aydır düşüyor. FAO ( Food and Agriculture Organization ) Aralık ayı Bitkisel yağ fiyat endeksi %6,7, tahıl fiyat endeksi %1,9,et fiyat endeksi %1,2 düşüş gösterdi.5 aydır düşen süt fiyatları ise Aralık ayında %1,2 arttı. 9 aydır düşen endekse rağmen,FAO Baş ekonomisti( Maximo Torero) tetikte olunması gerektiğini,küresel tedarik zincirinin hala birçok risk taşıdığını söylüyor.Beni düşündüren konu tam olarak burası.Dünya fiyatları düşerken bizim fiyatlarımız artıyorsa,kuraklık baş göstermişken,gelecekle ilgili hala çok dikkatli olunması yönünde uyarılar varken,biz nasıl enflasyonu kontrol altına alacağız.İşin bir başka tarafı kur olayları. Ülkemizin talep enflasyonundan ziyade maliyet enflasyonu yaşadığını düşünecek olur isek,ilerleyen dönemlerde olası bir yukarı yönlü kur hareketinde( ithal ürün maliyetinde artış) çok daha başka şeyler konuşmamız gerekir.
Özellikle 2023 yılı Haziran ayı sonrası artık ülkeler tekrardan genişlemeci para politikalarına geçebilirler. IMF raporlar 2023 son çeyreğinde dünya ekonomisinin toparlanacağını söylüyor. Sermaye akımlarının tekrardan gelişmekte olan ülkelere akmasını sağlayacak güzel haberler de var ama o kısma kadar en az hasar ile gitmemiz gerekiyor. Umarım her şey beklentiler dahilinde gelişir…
KONYA HABER
9 gün önceKONYA HABER
26 gün önceKONYA HABER
26 gün önceKONYA HABER
26 gün önceKONYA HABER
26 gün önceKONYA HABER
26 gün önceKONYA HABER
26 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.