Sürücüsüz taksiler San Fransisco’yu neden ikiye böldü, kuka eylemleri neyi amaçlıyor?
Taksi bana doğru yaklaşırken kalp atışlarım hızlanıyor. Bu ömrümde şahit olacağımı düşünmediğim tuhaf bir manzara.
Yaklaşan taksinin sürücüsü yok. Tam önümde duruyor ve beni gece karanlığında verdiğim adrese taşımadan önce telefonumla kapının kilidini açmaya davet ediyor.
Ancak tam içeri girecekken yoldan geçen biri yaklaşıyor.
“Bu araçlar güvensiz" diyor bana. Birinin bu robotaksilerden biri tarafından neredeyse ezildiğini gördüğünü söylüyor, dikkatli olmam konusunda beni uyarıyor.
Bu adam San Francisco'da robotaksilere karşı bir gruba dahil… Bu grup şehir yönetiminin, insan hayatını riske atan tehlikeli bir deney içinde olduğunu savunuyor.
Bu grup içinden bazıları bir adım daha ileri gitti kuka eylemleri yapmaya başladı. Bu eylemde kaportalarına kukalar koyulan araçlar, görüş açıları kapatılarak devre dışı bırakılıyor.
Safe Street Rebel (Güvenli Sokaklar için İsyan) adlı grup, eylemlerini "coning" (kukacılık) olarak tanımlıyor.
Paylaştıkları bazı videolar internette viral da oldu.
Ancak şehrin yönetimi, şimdilik, bu araçların sokaklarda faaliyet göstermesine izin vermekte kararlı.
10 Ağustos 2023'te Kaliforniya Kamu Hizmetleri Komisyonu (CPUC), yapılan oylamayla iki sürücüsüz taksi şirketinin (Waymo ve Cruise) 24 saat hizmet sunmasına olanak verdi.
Daha önce bu şirketlerin yalnızca geceleri ücretli taşıma yapmalarına izin veriliyordu.
Ancak bu oylamadan önce yetkililer, halkın endişelerini de içeren altı saatlik bir oturum düzenledi.
Buraya katılan Uber ve Lyft sürücüleri, robotaksilerin geçim kaynaklarını ortadan kaldıracağından endişeleniyordu.
Uber şoförü bekar bir anne olan Rosine, “Sürücüsüz taksilerin yaygınlaşmasına izin verirseniz, işlerimizi elimizden alacaklar. Ben bekar bir anneyim" diye hezeyanını dile getirdi.
Çöp kamyonu firmalarının temsilcileri, sürücüsüz araçların sık sık arıza yaptığını ve araçlarının önünü tıkadığından şikayet etti.
San Francisco itfaiye teşkilatı yetkilileri de aynı sebepten dolayı bu arabaları eleştirdi ve yalnızca bu yıl 55 kez önlerinin tıkandığını savundu.
Oturuma katılanlar arasında bu teknolojinin henüz güvenli olduğunu kanıtlamadığına inananlar da vardı.
Sürücüsüz taksi yanlıları sürücüleri eleştiriyorSan Francisco'da taksi şoförü olan Matthew Sutter, “Ben teknoloji yanlısı biriyim ama bu teknoloji henüz hazır değil arkadaşlar. Bu, San Francisco halkı için bir tehlike" yorumunu yaptı.
Engellileri temsil eden bir kurum da, bazı durumlarda sürücü yardımı olmadan araçlara engelli kişilerin binmesinin imkansız olabileceğini kayda geçirdi.
Sürücüsüz taksi lehinde de konuşmalar yapıldı.
San Francisco’da ortopedi cerrahı ve iddialı bir bisiklet sürücüsü olan George Janku, taksilerin “nasıl davrandığını iyi bildiğini” robotaksilere kızgın sürücülerden daha fazla güvendiğini söyledi.
Görme engelli Jessie Wolinsky de, Uber ve Lyft sürücüleri tarafından tacize uğradığı olayları anlattı ve Waymo’nun sürücüsüz taksilerinin kendisine “daha önce hiç yaşamadığı bir güvenlik seviyesi sağladığını” iletti.
Taksi şoförleri tarafından çocuk koltuğu nedeniyle reddedildiğini anlatan bir anne de sürücüsüz bir taksilerin böyle bir şeyi “asla yapamayacağını” hatırlattı.
Ben bu tartışmanın her iki açısını da yaşadım.
Cruise isimli şirketin robotaksisini son birkaç ayda herhangi bir kaza olmadan birkaç kez kullandım. Ancak bindiğim taksilerden biri yol ortasında kaldı.
Sağa doğru sert bir dönüşü nasıl yapacağından emin olamayınca aniden duruverdi.
Arkamdaki araçlar kornanın fayda etmeyeceğini anladıktan sonra, kaldırıma çıkarak yanımdan geçtiler. Yani onların yaşadığı stresi de anlayabiliyorum.
Robotaksi kullanımına izin veren oylamadan sadece sekiz gün sonra, bir Cruise sürücüsüz aracı itfaiye aracıyla kazaya karıştı.
Bu kaza sonrası Cruise, Motorlu Taşıtlar Kurumu’nun talebiyle yollardaki araç sayısını yarıya indirmek zorunda kaldı.
Kentin Başsavcısı David Chiu da Kamu Hizmetleri Komisyonu’nu uyardı ve San Fransisco’nun bu kontrolsüz genişlemeden zarar göreceğini savundu.
Ancak Cruise ve Waymo sürücüsüz taksilerin güvenli olduğu konusunda ısrar ediyor.
BBC'ye açıklama yapan Waymo, şirket araçlarının iki milyon milden fazla tam otonom sürüş gerçekleştirdiğini kaydetti. Bu sürüşlerde bir yaya veya bisikletli ile tek bir kaza bile yaşanmadığını da açıkladı.
Waymo ayrıca, yapılan kazaların her birinde öteki aracın kural ihlal ettiğini ya da tehlikeli bir şekilde araç kullandığı için kaza yaşandığını iddia ediyor.
Cruise şirketi de, BBC'ye tam otonom üç milyon kilometrenin tamamladığını, teknolojilerinin güçlü bir güvenlik geçmişine sahip olduğunu savunuyor.
Ancak pek çok San Franciscolu ikna olmuş değil.
Şehrin sakin parklarından birinde, isminin gizli kalmasını isteyen Safe Street Rebel grubu liderlerinden biriyle tanıştım.
Kukacılık (coning) protestosunun yapay zekaya karşı ilk fiziksel protestolardan biri olabileceğini anlatıyor ve bu tür eylemlerinin giderek daha yaygın hale geleceğini söylüyor.
Bu grup robotaksiye ilişkin endişelerinin dinlenmemesinden dolayı bir kızgınlık yaşıyor:
“Kesinlikle kanun dışına çıkacak bir topluluk değiliz. Biz sadece sesimizi duyurmak için kendi kendini organize eden bir topluluğuz."
Onlara, 19. yüzyılın başlarındaki teknolojik değişikliklere şiddetle karşı çıkan bir grup olan Luddite'nin 21. yüzyıl versiyonu olup olmadıklarını soruyorum.
"Evet, sanırım aramızda paralellikler var. Bence Luddite’ye adil davranılmadı” yanıtını veriyor.
San Francisco tuhaf bir dönemeçte.
Şehir yeniliğin öncüsü olmak istiyor. Ancak şehrin yönetimi kent halkının tamamını ikna edebilmiş değil.
Sürücüsüz taksi şirketleri de araçlarının güvenli olduğu konusunda ısrarlı. Ancak yollardaki gelecekleri, o taksileri kullanacak San Franciscoluları ikna etmelerine bağlı.