Yevgeni Prigojin eğer sakatlanmasaydı, olimpiyat madalyalı bir kayakçı olabilirdi. Sovyetler Birliği döneminin en itibarlı okullarından Leningrad’daki 62 Yatılı Spor Okulu’nda okudu, Bu okul dünya çapında olimpik sporcuları yetiştiren bir okuldu.
Spor kariyeri sakatlıkla son bulan Prigojin’in ismi zamanla işlediği suçlarla anılmaya başladı.
18 yaşındayken hırsızlıktan suçlu bulundu. Ama iflah olmamıştı; her ne kadar o dönemde Leningrad’da çalmaya değer çok fazla eşya olmasa da denetimli serbestlikle dışardayken adı bir dizi hırsızlığa daha karıştı. 19 yaşındayken bir daireye girip vazo, peçetelik ve altı tane şarap bardağı çaldı.
Bu küçük hırsızlıklar daha büyük suçların önünü açacaktı. Arkadaşlarıyla birlikte, bir gece karanlık bir sokakta önünü kestikleri bir adamdan 250 ruble çaldılar. Başka bir kadının boğazına yapışıp altın küpelerini ve çantalarını gasp ettiler. Bu suçlardan 13 yıl hapis cezasına çarptırıldığında henüz 20 yaşındaydı.
Sosisçilikle gelen servet
1990’da hapisten çıktı, Leningrad bir yıl sonra St. Petersburg olacaktı. Yeni bir başlangıç yapmaya karar verdi. Sosisli sandviç satmaya başladı. Bir gazeteye verdiği röportajda; sosisli sandviçlere koydukları hardalı annesiyle mutfakta yaptıklarını, aylık kazançlarının 1000 dolara ulaştığını anlatıyordu, “Öyle ki para desteleri dağ gibiydi. Annem saymakta zorlanıyordu” diyecekti.
Kendisi, sabıkalı bir hırsızdan başarılı bir girişimciye dönüşümünü ‘sıkı çalışma’ya bağlasa da eski oligark Mihail Hodorkovski’ye göre tam öyle olmadı. Putin’in 2005’te hapse attığı Hodorkovski; 1990’ların St. Petersburg’unda organize suç ile lokantacılığın kol kola gittiğini, ikisini birbirinden ayrı düşünmenin zor olduğunu söylüyor. Eski Oligark’a göre mafyanın da kol gezdiği St. Petersburg o dönemde adeta “Rusya’nın Chicagosu”ydu.
Prigojin’in restoran işindeki ortaklarından ikisinin kumarhanesi vardı. Zamanla şehrin idarecileriyle de sıkı fıkı olmayı başardı.
Putin’le ilk temas
1990’ların ortasında restaurantlarının birisinde St. Petersburg’un Belediye Başkanı Yardımcısını ağırlayacaktı. Bu isim Vladimir Putin’den başkası değildi.
Putin’in iktidara yürüyüşü Prigojin’in de önünü açtı. Concord adlı yemek şirketiyle Kremlin’in yiyecek – içecek servislerini üstlenirken zamanla ‘Putin’in Şefi’ lakabını alacaktı. Putin, Prigojin’in Neva Nehri üzerinde açtığı tekne restoranı o kadar sevmişti ki, dünya liderlerini burada ağırlamaya başladı.
Putin’in liderlerle hatta eski ABD Başkanı George W. Bush ile görüşmelerindeki fotoğraflarda arkada servis yapan Prigojin’i görmek mümkündü.
Bir röportajında, “Vladimir Putin üst düzey görevlilere şahsen yemek servisi yapmamda hiçbir sorun görmüyordu. Japonya Başbakanı Yoşihiro Mori 2000 yılında onu ziyarete geldiğinde görüşmüştük” diyordu.
Mori, Putin Devlet Başkanı olduktan sonra Rusya’yı ziyaret eden ilk liderlerdendi.
Resmi etkinliklerin değişmez organizatörü olmuştu. Rusya gibi bir ülkede devletin zirvesini beslemek için ciddi bir güven tesis etmek gerekiyor. Prigojin işte bu yolla kolunu kamunun diğer kurumlarına da uzatabildi. Okulların, devlet kurumlarının hatta hapishanelerin yemek işlerini aldı.
Ancak Concord adlı bu şirketin asıl müşterisi Rus savunma kurumlarıydı. Orduya yemek dağıtım işi zamanla onu ülkenin en önemli askeri figürlerinden birine dönüştürecekti.
Zira, Rusya’nın 2014’te Ukrayna’nın doğusuna işgal girişiminden sonra Prigojin’in sıradan bir iş insanı olmadığını gösteren işaretler gelmeye başladı. Ukrayna’nın doğusundaki Donbas’ta ortaya çıkan gizemli savaşçıların -ki bunların kollarında askeri amblem yoktu- Prigojin’le bağlantılı olduğu konuşuluyordu.
Wagner’in doğuşu
Bu özel askeri şirketin Wagner olduğu ortaya çıkacaktı. Ukrayna’nın “Nazilerden arındırılması” sloganıyla hareket ediyorlardı ama ilginç bir şekilde isimlerini Adolf Hitler’in en sevdiği klasik müzik bestecisi Richard Wagner’den almışlardı.
Putin’in Ukrayna’ya müdahalesini topyekun bir işgale dönüştürdüğü Şubat 2022’den sonra binlerce Wagner savaşçısı da bu harekata destek vermeye başladı.
Zamanla Kremlin’in askeri nüfuzunu genişletmek istediği bölgelere konuşlandılar.
Ukrayna’nın yanı sıra Suriye’de, Mali’de, Libya’da ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nde Wagner’in paralı askerini görmek mümkündü.
Prigojin, Eylül 2022’ye kadar Wagner’le bağlantılarını reddetti. Ve o dönemde 2014’te bu grubu kurduğunu itiraf etti.
Sadece silahlarla değil bilgisayar klavyeleriyle de Rusya’nın dış politikasında etkin rol oynadı.
Trol çiftliği
Kurduğu trol ordusuyla sosyal medya ve internet sitelerini etkin bir şekilde kullandı. St. Petersburg merkezli Internet Research Agency (İnternet Araştırma Ajansı) 2016’da Donald Trump’ın kazandığı ABD Başkanlık Seçimleri’ne müdahale etmekle suçlandı.
Trump’ın seçim kampanyasıyla Rusya arasındaki bağlantıları araştırmakla görevlendirilen Eski FBI Başkanı Robert Mueller, Prigojin liderliğindeki İnternet Araştırma Ajansı’nın Trump’ı desteklemek ve rakibi Hillary Clinton’ın itibarını sarsmak için ‘kışkırtıcı’ sosyal medya operasyonlarına imza attığını rapor etti.
Bu süreçte Concord şirketi üzerinden yapılan açıklamalarla sahneden uzak duran Prigojin, Ukrayna’nın işgaliyle birlikte ön plana çıkmaya başladı.
Putin’in işgal yerine “özel operasyon” diye tanımladığı Ukrayna müdahalesinde işler yolunda gitmeyince eski şefin sahneye çıkması gecikmedi.
Yıllarca inkar edilen Wagner’in varlığı da bu işgalle birlikte bizzat Kremlin’e bağlı medya tarafından kabul edildi. Yapılan açıklamada bu özel şirkete bağlı askerlerin Ukrayna’nın doğusunda savaştığı belirtiliyordu. Prigojin de cephedeki Wagner savaşçılarının görüntülerini sosyal medyada paylaşmaya başladı. Görüntülere bakılırsa dünyada başka hiçbir özel askeri şirketin sahip olmadığı uçak, helikopter, tank ve gelişmiş silahlarla Ukrayna’daki çatışmalara katılıyorlardı.
Şoygu ve Gerasimov’la ipler geriliyor
Ruslar, Ukrayna’da umduğunu bulamazken Prigojin’in de Rus ordusyla arası açılmaya başladı.
Prigojin, Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov’a eleştirilerin dozunu artırdı. Rus ordusunun Wagner’e gerekli cephane ve silah sağlamadığını savunuyordu.
Rusların kayıpları artınca Wagner liderine hapishanelerden gönüllü toplama yetkisi verildi.
Ancak İngiliz istihbaratının tahminlerine göre bu da işe yaramadı. Wagner’in peşinde Ukrayna’daki savaşa gönderilen mahkumların yarısı ya yaralandı ya da öldü.
Bu süreçte Prigojin’in Savunma Bakanlığı ile arası daha da açılmaya başladı. Mahkumları saflarına katması engellendi.
Mayıs sonunda Wagner liderinden Şoygu ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’a en sert eleştiriler geldi. Ukrayna’daki Bahmut’u ele geçirirken 20 bin Wagner askerinin öldüğünü iddia eden Prigojin, “Rus çocuklar cephede ölürken seçkinlerin çocukları yurtdışına okumaya gidiyor” diyecekti. Bu sözlerle Şoygu ve Lavrov’u hedef alıyordu.
Bu gerginlikler 23 Haziran’da Progijin’in Rus ordusunu, Ukrayna’daki Wagner güçlerine karşı füze saldırısı düzenlemekle suçlamasıyla sonrası isyanla devam etti.
Prigojin, Haziran ayında sadece 24 saat süren isyana liderlik ettiğinden beri kamuoyu önünde çok az göründü.
Prigojin’in 23 Ağustos’ta Rusya’da düşen bir özel jetin yolcu listesinde olduğunun açıklanmasının ardından öldüğü tahmin ediliyor.
EKONOMİ
22 Kasım 2024DÜNYA
22 Kasım 2024DÜNYA
22 Kasım 2024DÜNYA
22 Kasım 2024DÜNYA
22 Kasım 2024DÜNYA
22 Kasım 2024DÜNYA
22 Kasım 2024