31 Ocak 2023 Salı
EGZOTİK YAĞLAR
MAKİNE SEKTÖRÜNDE MASA BAŞI HAYALLER
Beyşehir'de yemek yiyen öğrenciler zehirlendi
Plusnet internet nedir? Yorumları...
Pankobirlik Genel Başkanı ve Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Erkoyuncu'dan Teşekkür
ÜÇAYLAR YENİ BİR BAŞLANGIÇ OLSUN MANEVİ HAYATIMIZDA
İÖ I. Ve II. yy’da Çin’de biliniyordu. Roma ve Yunan Medeniyetleri zamanında sarımsak yiyenlerin cesur olduğu söylenerek, askerlere savaş öncesi yedirilirdi. Mısır’lılar zamanında ilaç olarak kullanılmıştır.Bir diğer öğretiye göre de,Orta Asya’ya ve İran’ın kuzeydoğusuna özgüdür ancak birkaç bin yıllık insan tüketimi ve kullanımı geçmişi sebebiyle dünya çapında yaygın bir baharattır. Sarımsak, Antik Mısırlılar tarafından da bilinmekteydi ve hem gıda aroması hem de geleneksel ilaç olarak kullanılmıştı.
Sarımsak hem besleyici değerleri hem de tıbbi özelliklerinden dolayı oldukça talep gören bir sebze türüdür. Bu nedenle sarımsağın son yıllarda fonksiyonel olarak kullanımı da artış göstermiş ve bu sayede sarımsağa yönelim dünya dış satımına da yansımıştır.
Sarımsak Üretiminde Önemli Ülkeler
Ülkelere göre dünya sarımsak ihracatı
FAO verilerine göre dünyada 2019 yılında yaklaşık 23,3 milyon ton sarımsak üretimi ile ilk sırada yer alan Çin, aynı zamanda Dünya Ticaret verilerine göre dünya ihracatında %82,8 payla dünyanın en büyük sarımsak ihracatçısı olmuştur. Bu ülkede bu kadar yoğun üretim yapılmasının sebebinin Çin’in sarımsağın anavatanı sınırları içerisinde olması ile elverişli iklim ve toprak yapısından kaynaklandığı düşünülmektedir.
2020 yılından beri devam eden COVID19 pandemisi ve birçok tüketicinin sarımsağın bağışıklık güçlendirici özelliklerine duyduğu güven nedeniyle ABD ve Avustralya gibi denizaşırı pazarlarda da sarımsak talebi önemli ölçüde artmıştır.
2020-2025 Dünya Sarımsak Üretimi Tahmini
Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere, sarımsak üretim hacmi yıllık ortalama artışı oranına göre yapılan hesaplamada 2025 yılında toplam dünya sarımsak üretim hacminin 32,57 milyon ton olması beklenmektedir.
TÜRKİYE
Türkiye, iklim bakımından sarımsak yetiştiriciliğine uygun ülkelerden biri olmasına karşın, bu potansiyelini iyi değerlendirememektedir. Ülkemizde sarımsak üretim ve fiyat politikalarının oluşmaması nedeniyle, sarımsak fiyatlarında yıllara göre önemli dalgalanmalar olmaktadır. Ülkemiz taze sarımsakta ihracatçı, kuru ve kurutulmuş sarımsakta ise ithalatçı ülke konumunda bulunmaktadır. Sarımsak yetiştiriciliği, Türkiye’de hem kırsal nüfusun gelir düzeyinin artmasına, hem de dış satım yolu ile ülke ekonomisine döviz katkısı sağlayacak potansiyele sahip bulunmaktadır. TÜİK verilerine göre, son 10 yıl içerisinde kuru sarımsak üretimde %47,5, ekim alanında ise %36,6’lik bir artış meydana gelmiştir. 2020 yılında kuru sarımsakta dekara ortalama verim 922 kg olarak gerçekleşmiştir. Sarımsak veriminin en yüksek olduğu iller 1.200 kg ile Siirt, 1.103 kg ile Tokat ve 1.097 kg ile Kütahya olmuştur.
Türkiye’nin sarımsak üretimi mevcut durumda artan nüfus yoğunluğuna bağlı olarak ve tüketim sahasının geniş olması sebebiyle kimi zaman talebi karşılayamamaktadır.
Bu olumsuz durum ithalat yoluyla çözülmeye çalışılmaktadır.Son yıllarda özellikle Çin sarımsağına artan rağbet doğrultusunda Türkiye’de sarımsak ithalatındaki yükseliş dikkat çekmektedir.
Türkiye’de 2020 yılında 117 bin ton kuru ve yaklaşık 20 bin ton taze olmak üzere 136 bin tonu aşan miktarda sarımsak üretimi gerçekleştirilmiştir. Sarımsak denildiğinde akla ilk gelen il Kastamonu 23 bin ton kuru sarımsak üretimi ile üretimde ilk sırada yer almıştır. Kastamonu’yu sırasıyla 22 bin ton üretimle Gaziantep, 14 bin ton üretimle Kahramanmaraş ve sırasıyla Aksaray, Tokat ve Konya izlemektedir. Türkiye’deki kuru sarımsak üretiminin %71,3’ü bu illerde gerçekleştirilmiştir.
Sarımsak Dış Ticaret Gelişimi
Türkiye son 5 yıl içerisinde 2017 hariç tüm yıllarda sarımsak ticaretinde miktarsal olarak ihracatından daha çok ithalat yapmıştır. 2017 yılında miktarsal olarak ithalatın iki katından fazla ihracat yapılmasına rağmen alış satış fiyatları arasındaki fark nedeniyle tutar bazında 727.291$ dış ticaret açığı vermiştir.
Gelişigüzel üretim yapmanın sonucunda ithalat/ihracat dengesinde anlamsız değişimler meydana geliyor. Aslına bakarsanız üretim ve tüketim dengede.Bazı yıllar üretim ve tüketim arasında çok küçük farklar oluşabiliyor.İşte rekolte kaybının yaşandığı yıllarda hemen ithalat silahına başvurmak yerine,uzun vadeli depolama alanlarının oluşturulması ile bir sonraki yıl olası üretim düşüşünün getirdiği ürün eksikliği depolardan karşılanabilir.Yukarıda da bahsettiğimiz gibi,coronavirus salgını sarımsak talebini artırdı ve öngörüler gösteriyor ki ilerleyen yıllarda sarımsak talebi artmaya devam edecek. Sarımsak üretiminin artık bir düzen içerisinde yapılmasını sağlamamız gerekiyor. Düşünün taşköprü(Araban da hiç fena değil) gibi tescilli ve kalitesi tartışılmaz ( dünyanın en iyisi ) bir ürüne sahibiz ama hala Çin’den sarımsak ithal edebiliyoruz.
Taşköprü sarımsağı,içeriğinde manganez, B1, B6, C vitaminleri, kalsiyum, fosfor, bakır ve özellikle sadece Taşköprü Sarımsağında bulunan selenyum oranıyla kolesterol, tansiyon, kalp rahatsızlığı ve daha birçok hastalığın şifası için kullanılıyor.Elimizde bulunan bu eşsiz nimetin değerini artırmak yerine,ithal ettiğimiz Çin sarımsağını taşköprü sarımsağı diye satıyoruz. Bu sefer, yıllar arası afaki fiyat değişimleri yüzünden bazı çiftçiler sarımsak ekiminden uzaklaşıyor.Yani taşköprü sarımsağını katma değerli hale getirmemiz gerekirken,tamamen tarımından uzaklaştırıyoruz
Bakınız İthal edip Taşköprü diye sattıkları Çin sarımsağı hakkında bazı bilgiler vereceğim :
Kabukları adeta süt gibi beyaz ve parlaktır.Yerli sarımsak gibi kabukları darbe almadan pul pul dökülmez.Genellikle yerli sarımsağa göre daha büyüklerdir.Bir baş sarımsakta neredeyse 4-5 diş sarımsak bulunur.İthal sarımsağı ayıklamak çok kolaydır.Çin sarımsağının kokusu bir hayli azdır.Sarımsağı ağzınıza attığında keskin bir tat alamazsınız.
Çin sarımsağı kimyasallarla beyazlatılmış olduğunu hususunu Avustralya Sarımsak Sanayicileri Derneğinden Henry Bell şöyle anlatıyor. “Çin’den sarımsak üretim aşamasında, çimlenmeyi durdurmak ve sarımsak beyazlatmak için, böceklerden korumak Amacıyla sürekli bitkiye kimyasallar püskürtülür. Ayrıca Sarımsak Arıtılmamış kanalizasyon artığıyla büyütülüyor. Bu kanalizasyon atıkları sarımsağın hızlı gelişimi içindir. Avustralyalı yetkililer, ithal ürünlerde yeterli bakteri testlerinin yapıldığına da inanmıyorlar.
Çin sarımsağında ortaya çıkacak Ağır metil bromür ile fümigasyonun tespiti var mı.Oysa Metil bromür çok toksik ve tehlikelidir. Yüksek konsantrasyonlara maruz kalanlarda solunum ve merkezi sinir sistemi, hatta ölüme kadar götürür.BM’ye göre klordan 60 kat daha fazla zararlı CFC (kloroflorokarbonlar).Çin sarımsağı, aynı zamanda kurşun, sülfit ve diğer güvensiz bileşiklerle kirlenmiştir.(Kaynak : https://livingtraditionally.com/,https://www.theage.com.au/lifestyle/fresher-and-smellier-20050719-ge0j8o.html )
İthal edip taşköprü sarımsağı diye satılan Çin sarımsağı,sadece turşuları bozmakla kalmayıp (bazı kullanıcıların turşularını bozduğu söyleniyor)insanların hayatına mal olabilir. Çoğumuz sadece paraya odaklıyız.Yerli ve kaliteli ürünlerimize sahip çıkmak yerine,cebimize girecek paraya odaklanıp sonunda halkı bile zehirleyebiliyoruz.
Ama her şeye rağmen güzel işler de oluyor.Bursa’da bir tekstil firması,taşköprü sarımsağını fermantasyon süreciyle siyaha dönüştürüp yurtdışına satıyor.
Bursa da tekstil fabrikası bulunan Murat Ilıman süreci şu şekilde anlatıyor :
‘’Üretimi Kastamonu Taşköprü’de yapıyoruz. Taşköprü toprağının içindeki selenyum miktarı fazla. Sarımsağın kendi iç vitaminini, kükürt ve selenyumu, besin değerlerini artıran tek yer Taşköprü olduğunu için üretimi burada gerçekleştiriyoruz. Yurt dışına da bu ürünü satarken Kastamonu Taşköprü’de yetiştiriyoruz dediğimiz zaman artısını görüyoruz.Çünkü herkes bu sarımsağın ününü biliyor. Güney Kore, Almanya, Çin, ABD, İngiltere gibi ülkeler Taşköprü sarımsağını çok seviyor. Biz bunu bu işe girdikten sonra anladık.Sarımsağı 1 ton kapasiteli fırınlarımıza koyuyoruz. 60-75 günde fermente ediyoruz. Bu süreç sonucunda sarımsak, 200 kilogram kadar kalıyor. Yani yüzde 80 fire veriyor. Biz bu fire olan kısmını da çöpe atmıyoruz. Bununla da sabun ve sarımsak tozu üretip, satıyoruz.”Sarımsağın kilogramı 25-30 lira arasında. Yurt dışına satacağımız zaman ise kilogramı 2 bin avroya kadar çıkabiliyor’’
Bir taraf ithal sarımsak getirip elindeki paha biçilemez nimeti yok ediyor,diğeri ise o nimeti katma değerli hale getirip ülkeye döviz kazandırıyor.
Aslında tüm bunların kişinin vizyonu ile de alakası var. Bundan 50 yıl sonra nerede olmak istediğimizi ve bunun için neler yapmamız gerektiğini iyi analiz etmemizde fayda var…