Büşra Ünlü

Büşra Ünlü

22 Aralık 2023 Cuma

    MAKROEKONOMİ

    MAKROEKONOMİ
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    ● Enflasyon : Fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hissedilir artışını ifade eden bir durumdur.
    ● Stagflasyon : Ekonomide hem durgunluk hem de enflasyonun aynı anda yaşandığı durumdur.
    ● Resesyon : Ekonominin üst üste 2 çeyrek negatif büyüme göstermesi resesyon olarak adlandırılır.

    Bundan sonraki süreçte bu ekonomik tabirleri çok fazla duyacağız.
    Tüm dünyada yaşanan pandemi,ülkelerin sağlık altyapılarına zarar verdiği kadar ülke ekonomilerinde de ciddi hasarlar bıraktı.İşin kötü tarafı bu hasar kısa süre içerisinde telefi edilecek cinsten değil.Pandemi sürecinde ülkeler sağlık altyapılarının çökmesini önlemek için kısıtlamalar uyguladılar.Kısıtlı çalışma saatleri ve hatta evden çalışma,kafe-restoranların belli saatlerde açık kalması v.b. gibi sosyal yaşamı sınırlandıran tedbirler aldılar.Tabi bu durum kimi ülkelerde daha sıkı uygulandı kimi ülkelerde gevşek,kimi ülkeler ise hiçbir şey yokmuş gibi hayatlarına devam etti. Aşının bulunması ile birlikte, öncelikli zengin ülkeler aşıya hızlıca ulaşmak suretiyle halkın büyük çoğunluğunu aşılamayı başardılar ve aşı bağışıklığının kazanılması akabinde kısıtlamaları gevşettiler.
    İşte bu noktada eve kapanan halk hızlıca tüketime yöneldi,üretim yapamayan veya sınırlı üretim yapabilen fabrikalar gelen yüklü talebi karşılamak için üretim kapasitelerini artırdılar ve hammadde arayışına giriştiler.Dünyanın hammadde merkezi olan Çin ise hala kovid önlemlerini gevşetmemişti.Bu sefer dünyada bir hammadde bulunabilirlik krizi patlak verdi,bu duruma konteyner fiyatlarının görülmedik seviyelere çıkması eşlik etti.İnsanlar mallarını taşımak için konteyner bulamadı. Tüm bu talep patlaması, tabii ki enflasyonu getirdi.
    Burada yeni bir dilemma ( ikilem ) ortaya çıktı.

    1) Enflasyon geliyor hemen faizleri artırmamız lazım
    2) Henüz enflasyon hızı yüksek değil,faizleri artırmakta acele etmeyelim.

    Şimdi bu iki görüşün de ekonomik temeli var. Şöyle ki ; enflasyon geliyor diye hemen faizleri artırırsa, ekonomik aktivite yavaşlar ve pandemi den çıkan ekonomi tekrar durgunluğa girebilir. Faizleri hemen artırmaz ise,o zaman enflasyon yerleşir ve enflasyonu tekrar hedefe çekmek çok daha zorlaşabilir.

    Dünyanın en büyük ekonomisine ( 22 trilyon dolar ) sahip olan ABD ve bazı gelişmiş ülkeler ( Birleşik Krallık,Norveç,Yeni Zelanda ve Kanada ) enflasyon belasını görüp bu duruma hızlıca faiz artışı ile cevap verdiler. AB ise daha yavaş davranarak AB içerisinde ki ekonomisi zayıf ülkelerin biraz daha toparlanmasını bekledi,en azından ben öyle düşünüyorum.

    DOĞRU OLAN ?
    Bugün ülkelerin ekonomik aktivitelerine baktığımızda görüyoruz ki günün kazananı faizleri hızla yukarı çeken ABD oldu. İşsizlik,saatlik ücretler,tarım dışı istihdam gibi gösterge niteliğindeki verilere bakarak yapılan hamlenin işe yaradığını görebiliyoruz.ABD’nin uyguladığı politikaları baz almak suretiyle yöntemlerini belirleyen ülkeler de, ilk merkez bankası toplantılarında faizleri artırdılar. AB ise,faiz artırım patikasına geç girmesiyle enflasyona önlem almakta gecikti ve beklenen o ki derin bir resesyon yaşayabilir. Bugün hala faiz artırmaya devam eden çok fazla ülke var.

    ÇİN
    Çin, kovid vakasının çıktığı yer ve bu tür salgınlarla mücadele etmesi en zor ülke konumunda. Çünkü sahip olduğu 1,4 milyar nüfus ile sağlık altyapısını dinç tutmak, aşı bağışıklığı sağlamak,kısıtlama uygulamak v.s. konuları nüfus yoğunluğu düşük ülkelere göre çok daha zor. Bir de sağlık altyapısı ABD’nin 1/7’si. Nüfusa oranla sağlık altyapısı oldukça yetersiz. Pandeminin başından itibaren ‘’sıfır vaka’’ politikası izleyen Çin,bir noktada başarılı olduğu ( eğer açıklamaları doğru ise ) söylenebilir. Lakin,milyonlarca insan statlarda dünya kupası heyecanı yaşar iken,Çin’in yine kovid ile ciddi şekilde başı dertte.Günlük vaka sayılarının 40 bin seviyesine çıkması ile birlikte sert kapanma önlemleri alması gündemde. Konu Çin değil de başka bir ülke olsa kapanma önlemi alması dünya düzenini çok etkilemez ama Çin dediğiniz zaman daha başka şeyler konuşmamız gerekebilir.
    Çin,dünyanın en büyük 2. ( 15 trilyon dolar ) ekonomisi. Daha önemlisi dünyanın üretim merkezi,hammadde deposu. Şimdi bu ülkede yaşanacak bir kapanma sonrası oluşacak üretim kayıplarını diğer ülkelerin telafi etme şansı yok,en azından şu aşamada yok. Bu yüzden sert kovid politikalarının uygulanması yeni bir enflasyon dalgası getirebilir.İzleyeceğiz.

    EMTİA PİYASALARI
    Pandemi sonrası gelen olağanüstü talep ve ülkelerin uyguladığı gevşek para politikaları sebebiyle tavan yapan emtia piyasaları, sonrasında sert geri çekilmeler yaşadı. Neden böyle oldu ?

    İlk önce gevşek para politikası uygulandı ve faizlerin düşük olması sebebiyle net getiri arayışında olan büyük fonlar,emtia borsalarına giriş yaptılar.Bu milyon dolarlık fonların emtia piyasalarında pozisyon almaları ile birlikte başta soya,palm yağı ve buğday olmak üzere tüm emtialar tarihi zirvelerini yaşadı.

    Gelen sert enflasyon dalgasına önlem almak amacıyla ülkelerin faiz artışı döngüsüne girmesiyle birlikte,enflasyon belasından kendilerini korumak isteyen bu fonlar hızlıca emtia piyasalarından çıkıp güvenli varlık arayışına geçtiler ve tabii ki tüm dünya için güvenli varlık deyince ilk akla gelen ABD doları ve ABD 10 yıllıklarına geçiş yaptılar.

    Emtia borsalarının hareketlerine bakmak suretiyle,olayı salt biçimde gıda kıtlığı var veya yok olarak değerlendirdiğinizde yanılgıya düşme ihtimaliniz yüksek. Çünkü emtia piyasalarında yapılan her kontrat fiilen çekilmiyor,çoğu kağıt üstünde,yani beklenen değere ulaştığı an satılıyor.Kimileri de manipülasyon yapmak için pozisyon alıyor.Yurtdışında tarımsal emtialar düşüyor gibi cümleleri ülkemizde de çok kez duyduğum için detaylı yazma gereği hissettim.Daha önce de yazdım yine yazıyorum: Eskiden olduğu gibi gıdaya ulaşım kolay olmayacak,ucuz hiç olmayacak…

    TÜRKİYE
    Ülkemiz için çok fazla şey söylemek istiyorum ama maalesef öngörülemezlik söylenecekleri de kısıtlıyor.
    Son dönemde AB iki kez sıkıntılı süreç yaşadı

    1) Kovid ile birlikte Çin’e olan bağımlılığın sürdürülemez olduğunu anladı
    2) Rusya/Ukrayna krizi.

    Artık AB Çin merkezli bir politika izlemek istemiyor. Çünkü çok ciddi hasar aldı. Yeni yerler yeni merkezler bulmaları şart. Bakıyoruz potansiyeli en yüksek ülke konumunda yine Türkiye var. Epistemolojik kopuştan bahsetmekten ziyade,elle tutulur bir şeyler söylemeliyiz ki bu yatırımlar bize gelsin.

    Bakınız tüm dünya faiz artırıyor ve bunu enflasyonla mücadele için yapıyor.Bunun kısa vadede başka çaresi yok.Enflasyon ile mücadelede para politikası ve maliye politikası araçlarını kullanırsınız. Para politikasının da birinci enstrümanı faizdir. Uzun vadede kendi kendine yeterlilik oranını artırabilirsen,zaten enflasyon diye bir şey hayatında olmaz.

    Bir diğer konu ise ;Türkiye hiçbir zaman talep enflasyonu yaşamamıştır,Türkiye maliyet enflasyonu yaşıyor. Sorun tüketmek değil,tükettiğimizi üretmek için aldığımız hammaddelerin pahalanması.Bunu aşmak için ise tek seçenek üretmek.Yani tarım… Sanırım kuru sabit tutmak bir enflasyon ile mücadele yöntemi olarak görülüyor.
    Başarılı olup olmayacağını bize ilerleyen günler gösterecek.

    MAKROEKONOMİ

    Yukarıda yer alan grafik yıllık üretici fiyatlarındaki değişimi gösteriyor. Görüyorsunuz ki artmaya devam ediyor. Üretici fiyatlarının düşmediği bir ortamda tüketici fiyatlarının düşmesini beklemek gerçekçi bir yaklaşım olmaz. Bakınız üretici fiyatlarında yaşanan gelişmeler(artışlar veya azalışlar) tüketici fiyatlarına gecikmeli yansır. Yani bu grafik yukarıya doğru gittikçe tüketici enflasyonunda bir geri çekilme ( baz etkisi hariç ) olması teknik olarak mümkün değil. Bu grafik yönünü aşağıya çevirse bile, biz hala tüketici enflasyonu artış hızında ani bir durulma görmeyeceğiz, ancak bir müddet sonra tüketici enflasyonu artış hızı yavaşlayabilecek.

    Enflasyonu en yüksek ülkeler :

    MAKROEKONOMİ

    Sahip olduğunuz değeri etkin bir şekilde kullanabilirseniz gelişirsiniz, yoksa 3. sınıf ülkeler ile aynı klasmanda değerlendirmeye alırlar.

    Makroekonomi

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Makroekonomi

    Makroekonomi 5

    Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.