Torku
FAKİR YEMEĞİNDEN ZENGİN SOFRASINA

FAKİR YEMEĞİNDEN ZENGİN SOFRASINA

ABONE OL
Eylül 14, 2022 07:45
FAKİR YEMEĞİNDEN ZENGİN SOFRASINA
1

BEĞENDİM

ABONE OL
Netwifi

                         

Aslında baklagiller her evde mutlaka olan ve özellikle İç Anadolu bölgesinin sofralarında daima yerini alan yemeklerin başında geliyor.Demek isterdim ki ‘’belli bir üretim programı dahilinde üretim yapılıyor’’ ama ne mümkün.Tıpkı diğer tarım ürünleri gibi baklagiller de keyfe keder üretim yapılan ürünler kategorisinde.

FAKİR YEMEĞİNDEN ZENGİN SOFRASINA

Bakınız bu iki grafik arasında baklagiller ve diğer tüm tarım ürünlerinde çok ciddi miktarsal bazda oynamalar var ve bu bize üretim planlamasının olmadığını daha net gösteriyor.

Pandemi ile birlikte baklagiller konusu daha fazla gündemi meşgul etmeye başladı.Tüm haber kanallarında baklagillerinin bağışıklık sistemine yaptığı ultra önemli katkılardan bahsettiler.Evet bizim yıllardır ektiğimiz,üretmek için ne acılara  katlandığımız ama sesimizi duyuramadığımız baklagiller bunlar.Aslında fakir yemeği olarak bilinen baklagiller,artık oldu zengin yemeği.

Konu makro( Dünya ) olsa da,biz olayı mikro yani ülkemiz bazında hızlıca bir check edelim,durum ne.?

Ülkemiz nohut hariç baklagiller konusunda dışa bağımlı durumda.Nasıl oldu da nohut konusunda kendi kendimize yeter durumu geldik ? Hemen anlatayım :

2018 yılında Tmo üreticiden  kuru fasulye,nohut ve mercimek alımı için görevlendirildi ve düzenli destekleme politikaları uygulandı.Alım garantisini ve düzenli desteği hisseden çiftçi,özellikle nohut üretimine yöneldi ve Türkiye ithalatı bitirip,ihracat yapar duruma geldi.2020 yılında üretim %120 noktasına ulaştığında ise destekler kesildi.Tmo 2019 yılı nohut alım fiyatı olan 3.300 tl/ton fiyatını,2020 yılında sadece 50 tl artırarak 3.350 tl/ton yaparak çiftçiyi bir kez daha yüzüstü bıraktı desek sanırım yanlış olmaz.Nohut üretiminde zirve yapmakla birlikte ithalatı bitirip net ihracatçı olmamız bize gösteriyor ki,sağlıklı planlama ve destekleme uygulandığı takdirde tarımsal verimliliği çok rahat artırabiliriz.

FAKİR YEMEĞİNDEN ZENGİN SOFRASINA

Yukarıda yer alan grafik üretim/ithalat dengemizi gösteriyor.Yani o kadar acı bir durum ki.İthalata ödenen bedel ürün bazında minimum 15 milyon dolar bandında.Özellikle, ithal ettiğimiz kırmızı mercimek için ödediğimiz tutar 200 milyon doların üzerinde.Evet kırmızı mercimek ihracatımız da var,haklısınız ancak biz bu ihracatın tamamını Türkiye’de üreterek yapabiliriz.İthalata gerek yok.Yurtiçi ve yurtdışı talebinin tamamını biz içeride üretebiliriz.Potansiyelimiz var,iştahlı bir üretici grubuna sahibiz.Şu ithalata ödenen paraların çeyreği üreticiye fon olarak sağlansa,iddia ediyorum bu ülkede yokluk diye birşey kalmaz.

Düşünün Kanada şu anda Dünya da mercimek üretiminin başkenti durumunda ve ürettiği mercimeğin tohumunu Türkiye’den götürdü ve uyguladığı sürdürülebilir tarım politikaları ile de bu işi başardı.

 

Pandemi ile fark edilen baklagiller,bundan sonraki süreçte de gündemdeki yerini korumaya devam edecek.Protein bakımından zengin olan baklagiller,artık et yerine kullanılması çok ciddi tartışılıyor.Mutlak suretle bakliyat üretimimizi artırmamız gerekiyor.Bakliyat üretimimizi artırmakla birlikte,teknolojiyi de işin içine sokarak sadece nohut,fasulye,bezelye değil,bu saydığım baklagillerin farklı üretim proseslerinde işlenmiş hallerini de üretmemiz gerekecek.Türkiye olarak bakliyat konusunda önümüzdeki yıllarda ortaya çıkacak fırsatları ıskalamamamız gerekiyor.

 

Baklagil üretimini artırmak çiftçimize farklı alanlarda da alternatif fırsatlar sunacak.Üretici baklagilleri münavebe sisteminde kullanabilir ve tarlasının dinlenmesini sağlar.Aynı zamanda ürün havuzunu genişletebilir ve durmadan aynı ürünleri ekmek suretiyle yaşadığı sıkışmışlığı atlatabilir. Bu havza artık şeker pancarı-buğday-arpa-ayçiçeği-mısır ürün gruplarından kendini bir miktar kurtarmalı.Bakınız bu ürünler sürdürülebilir bir şekilde para kazandırmıyor ama her yıl üretim maliyetleri katlanmaya devam ediyor.Yani maliyetimiz %50 artarken ürün fiyatı %20 artıyor.Bu durumdan herkes şikayetçi,lakin yıllardır çözüm bulunamadı ve bulunamayacak.O zaman biz bir çözüm üreteceğiz ve farklı ürünlerin ekimine yönelmeliyiz.Eminim her şey  daha iyi olacaktır.

 

Hububat üretiminde yakaladığı ivmeyi hep birlikte hayranlıkla izlediğimiz Rusya,hiç tecrübe etmediği baklagil üretimi konusunda seferber olmuş durumda.Hem üretimini hem de ihracatını artırmak için çalışmalar yapıyor.Tabii ki Rusya ile birlikte diğer Karadeniz ülkeleri( özellikle Kazakistan ve Ukrayna ) de bu çalışmalara eşlik ediyor.

 

 

 

SON SÖZ

Ali Ekber Yıldırım Yeni Tarım Düzeni kitabında baklagiller konusuna geniş yer ayırmış ve Türkiye’nin bu alandaki potansiyeline dikkat çekmiş.Özellikle Türkiye’nin baklagiller konusunda gen merkezi olduğunu belirtmesi çok önemli.Yani her şey elimizin altında var.Sadece sürdürülebilir politika ve gerektiği noktalarda üreticinin desteklenmesi yeterli olacak. Fırsat verildiğinde neler yapabileceğimizi nohut üretiminde gösterdik,yine yaparız.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP